Katagoriler

21 Mart 2013 Perşembe

KABLOSUZ İNTERNET BAĞLANTISI ZARARLI MI?


Hayatımıza girdiği günden bu yana cep telefonlarının zararları hep tartışıldı. Şimdi sıra wi-fi yani kablosuz internet bağlantısında.

Wi-fi dalgalarının insan sağlığına olumsuz etkisi olabileceğini söyleyen uzmanların sayısı her geçen gün artarken elektronik sistem üreticileri bu alandaki bilimsel araştırmaların da yetersiz olmasından faydalanıp wi-fi'ın zararlı olmadığını savunuyorlar. Peki biz hangisine inanacağız?

BBC Focus dergisinde yer alan habere göre, wi-fi'ın frekansları mikrodalgaya benzeyen radyo dalgaları üzerine temellenmiştir. Mikrodalga fırınlar da wi-fi sistemleri gibidir. Bu nedenle de mikrodalga fırınlar ile ilgili kaygılar wi-fi için de geçerli. Wi-fi sinyallerine maruz kalmanın insan sağlığını olumsuz etkilediğine dair birçok iddia var. Her iki dalga da her zaman her yerde olmasına rağmen wi-fi dalgaları fırınlardaki mikrodalgalardan daha düşük şiddette yayılırlar. Sonuç olarak kablosuz internet bağlantısındaki dalgalar mikrodalga fırının yaydığı dalgalardan daha az zararlı.

Buna rağmen, bazı insanlar halen wi-fi'a maruz kaldıktan yıllar sonra bile bir hasar oluşabileceği konusunda endişe ediyorlar. Epidemiyoloji uzmanları da henüz wi-fi'ın uzun süreli etkileri konusunda henüz herhangi bir tutarlı kanıt ortaya çıkaramadılar. Eğer gerçekten sağlığa zararı varsa da bu çok düşük bir etkidir.

Uzmanlar aksi ispatlanana kadar kabloları hayatımızdan çıkaran wi-fi cihazlarının vereceği zararların, bu cihazları kullanmadığımız zaman ayağımızın bir kabloya takılıp düşmemiz olasılığıyla eşdeğer olabileceğini ifade ediyorlar.
Devamını oku ...

WHATSAPP'A ŞOK!


Hızla yaygınlaşan bir uygulama Whatsapp'ın kabusu oldu.

Akıllı telefonlarda hızla yaygınlaşan mesajlaşma uygulaması Messageme 1 milyon üyeye ulaştı.

100 milyonun üzerinde üyesi bulunan ve akıllı telefonların en popüler anlık mesajlaşma uygulaması olan Whatsapp, rakiplerini açık ara geride bırakırken, 14 gün önce yayınlanan MessageMe şimdiden 1 milyon üyeye ulaşmış durumda.

SMS kullanımını gereksiz kılan ve kullanıcıların internet bağlantılarıyla mesajlaşabilmesine olanak veren MessageMe'de kullanıcılar arkadaşlarıyla görüşebilmek için 4 rakamdan oluşan PIN numaralarını paylaşıyor. Şimdilik iOS ve Android platformları altında çalışan uygulama Whatsapp'tan çok da farklı özellikler içermemesine rağmen bu denli hızla yaygınlaşmasında en önemli etken ise ücretsiz olması.

Son olarak Whatsapp'tan yapılan açıklamada ücretli olarak indirilen uygulamanın yıllık bir ücrete de tabi olacağı duyurulmuş ve Whatsapp'a yeni kayıt olan kullanıcılardan bu bedelin her yıl tahsil edileceği belirtilmişti.
Devamını oku ...

CHROME KULLANANLARA ÇOK ÖNEMLİ UYARI!


Yapılan bir araştırma popüler programdaki tehlikeyi ortaya çıkardı.

Yazılım güvenliği alanında faaliyet yürüten Secunia firmasının yayınladığı rapor, bilişim güvenliği açısından son derece iç karartıcı bir tablo çiziyor. Firmaya ait Personal Software Inspector programının topladığı verileri inceleyen güvenlik uzmanlarına göre Windows işletim sistemini tehdit eden yazılım zafiyetlerinin sayısı artışta. Microsoft kendi yazılım ve uygulamalarını giderek daha güvenli hale getirirken diğer firmaların Windows için hazırladığı yazılımlardaki güvenlik zafiyetlerinin sayısı artıyor.

Rapor, geçen yıl 421 farklı firmanın geliştirdiği 2.503 uygulamada toplam 9.776 güvenlik zafiyeti tespit edildiğini gösteriyor. 2011 yılında güvenlik sorunlarına yol açan yazılımların yüzde 76'sı Microsoft dışındaki firmaların ürünlerinden kaynaklanırken geçtiğimiz sene bu oran yüzde 86'ya çıktı. Güvenlik zafiyeti alanında başı çeken uygulama, 291 güvenlik açığıyla Chrome oldu. Chrome'u 257 açıkla Firefox, 243 açıkla iTunes ve 67 açıkla Flash Player takip etti.

Secunia ürün yönetimi direktörü Morten R. Stengaard, raporun Microsoft'un açıkları tespit konusunda daha başarılı hale geldiğini gösterdiğini belirtiyor. Bu iyi haber; kötü haberse yükselen zafiyet sayısı, üretici firmaların güvenlik konularına gereken önemi göstermediğini, hatta güvenlik konusunda bir gerileme içinde olduklarını gösteriyor.
Devamını oku ...

ŞARJ DERDİNE SON!


Nokia'nın Facebook üzerinden paylaştığı bu fotoğrafla...

Nokia'nın Facebook üzerinden paylaştığı bu fotoğraf Nokia'nın güneş enerjisiyle şarj olan bir akıllı telefon üzerinde çalıştığı söylentilerini ortaya çıkardı.

George Harrison'un başyapıtı Here Comes The Sun şarkısından alıntı yapan Nokia fotoğrafın altına, "Güneş, güneş, güneş, biz geliyoruz!" yazdı. Birçok kişiye göre bu fotoğraf güneş enerjisiyle şarj olan Lumia modelini işaret ediyor. Eğer bu proje gerçekten hayata geçerse akıllı telefonlarda büyük bir devrim olabilir. Nokia da özlediği eski günlerine geri dönüş yapabilir.
Devamını oku ...

3 BOYUTLU AKILLI TELEFONA HAZIR OLUN!


Akıllı telefonlara eklenen yeni teknolojilerin ardı arkası kesilmiyor. Akıllı telefonlar için şimdi de üç boyutlu ekran geliştirildi.

Bilgisayar üreticisi Hewlett - Packard (HP) şirketinin araştırmacıları, akıllı telefon ve saat gibi küçük cihazlarda kullanılmak üzere üç boyutlu (3D) ekran geliştirdi.

"Nature" adlı bilim dergisine üç boyutlu görüntüyü oluşturabilmek için yeni bir teknolojiyi kullandıklarını anlatan araştırmacılar, geliştirdikleri ekran sayesinde üç boyutlu basit çizgi filmlerin izlenebileceğini kaydetti. Ekranın üç boyutlu efektini görebilmek için özel gözlükler takmaya da gerek yok.

Araştırmacılar, ekranın şeffaf olduğunu ve içinde ışığı yansıtan çok sayıda küçük pikseller bulunduğunu ifade ediyor. Küçük kanallarla çevrelenmiş olan bu pikseller, düşen ışığı belirli bir yönde geri yansıtıyor.

Akıllı telefonlar özellikle gençlerin vazgeçilmezi


Normalde üç boyutlu efektin yaratılması için ekranın üzerine özel bir lens takılıyor. Bu lensin yeni geliştirilen modelden daha kalın olduğuna dikkat çeken Frauenhofer Enstitüsü'nden Markus Fratz, yeni geliştirilen ince ve şeffaf ekranın ise küçük elektronik cihazlar için daha uygun olduğunu söyledi
Devamını oku ...

17 Mart 2013 Pazar

BOR MADENİYLE ÇALIŞAN ARABA MÜMKÜN MÜ?


Türkiye'de en çok konuşulan maden olan bor hakkında önemli bilgiler... En çok nerelerde kullanılıyor, borla çalışan araba mümkün mü?

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Dr. Orhan Yılmaz, Türkiye'de üzerinde en çok konuşulan maden olan bor mineralleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Genel müdür Yılmaz'ın verdiği bilgiler doğrultusunda;

Dünya bor maden rezervlerinin yüzde 72'si Türkiye'de bulunuyor. Dünyada 4 milyar ton rezervi olan madenin şu an için tüketimi 4 milyon tonda sınırlı kalıyor. Bu durumda rezervler bin yıl yetecek miktarda.

Bor madeni bir çok sanayide sınırlı olarak kullanılıyor. Ancak Pazar konusunda sıkıntıları var. Endüstriyel üretimlerde henüz istenilen seviyeyi kat edemedi. Bu da elde bulunan ve işlenen bor madeni için pazar sıkıntısı demek.

EN ÇOK NERELERDE KULLANILIYOR?

Bor minerallerinin, tekstilden, inşaat ve otomotiv sanayine kadar geniş bir kullanım alanı var.

Ancak bor mineralleri bu üretim sanayilerinin olmazsa olmazı değil. Örnek verilecek olursa bor madeni ile üretilen elyaf olduğu gibi, maden kullanılmadan üretilen çeşitleri de var.

Bu sebeple, Orhan Yılmaz bor minerallerinin olduğundan fazla abartılmasının doğru olmadığına, yeni üretim alanlarının oluşturulması için çalışılmasının gerekliliğine vurgu yapıyor.

BORLA ÇALIŞAN ARABA MÜMKÜN MÜ?

Türkiye'de en çok merak edilen borla çalışan otomobillerin mümkün olup olmadığı...

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz bu konuda şu açıklamaları yaptı:

"Şu anda bor ile çalışan hiçbir şey yok. Sodyum bor hidrojeni denilen özel bir bor minerali var. Su ile tepkimesiyle açığa hidrojen çıkıyor. Bu hidrojeni yakarak enerji elde edebilirsiniz. Pili çalıştırabilirsiniz, araba yakıtı olarak kullanabilirsiniz, elektrik enerjisine dönüştürebilirsiniz.Ancak bu maliyeti çok yüksek bir uygulama… Yani teknik olarak mümkün ancak ekonomik olarak mümkün değildir. Şu anda bordan enerji üretmek için harcadığınız enerji, elde edilen enerjinin daha fazla maliyetli."

ETİ MADEN İŞLETMELERİ ÖZELLEŞTİRİLİR Mİ?

Eti Maden İşletmeleri kar eden kuruluşların başını çekiyor. Birçok özel sektör kadar kar getirisi olan kuruluşun yıllık karı, 1,5 milyar TL civarında…

Nakit para sıkıntısı çekmeyen kuruluşun, 2011 yılında Hazine'ye ödediği para 320 milyon dolar…

Bu bilgiler ışığında Genel Müdür Orhan Yılmaz, böyle bir kuruluşun iddia edildiği gibi 40 milyon lira gibi rakamlara özelleştirileceği haberlerinin spekülasyon olduğunu söyledi.
Devamını oku ...

GALAXY S4'ÜN KLAVYESİ...


Galaxy S4, klavye gücünü artık ondan alıyor!

Galaxy S4 tanıtımında bahsi geçmeyen bu yenilik, cebiyle sıkça yazı yazanları ilgilendiriyor!

Galaxy S4'te popüler mobil ekran klavyesi SwiftKey'in teknolojisinden faydalanıldığı ortaya çıktı.

Swiftkey CTO'su Ben Medlock, yaptığı açıklamada klavyelerinin "Samsung'un amiral gemisi cebinin kalbinde" bulunmasından memnun olduklarını söyledi. Bununla birlikte Galaxy S4'te kullanılan kelime tahmini motorunun tam anlamıyla SwiftKey'e ait olmadığı bildiriliyor. Klavyelerini daha da kişiselleştirmek isteyen Galaxy S4 kullanıcıları, SwiftKey'i Google Play'den indirebilecekler.

Android kullanıcılarının ücretli olarak Google Play'den indirebilldiği SwiftKey'in daha önce de BlackBerry 10'un klavyesinin temelini oluşturacağına dair dedikodları duymuştuk.

Devamını oku ...

BİR BAKIŞ YETER!


Samsung’un New York’ta önceki gün tanıttığı Galaxy S4’ün nisanda dünya turnesine çıkacağı 9 ülke arasında Türkiye de var. Özellikleriyle ‘Akıllı Telefonların Yeni Kralı’ diye tanımlanan S4’e hükmetmek için bir bakışınız yetiyor!

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, akılllı telefon serisi Galaxy’nin en yeni üyesi S4’ü, New York’un ikon yapılarından Radio City’de dünyanın dört bir yanından gelen 4 bin kişiye ilan etti.

Önceki modelden daha büyük, 5 inç (bir köşeden diğerine 12.7 cm) olan S4, tasarımda daha hafif, daha ince ve daha sağlam yapısıyla dikkat çekiyor. Teknik özellikleriyle ‘akıllı telefonların kralı’ diye tanımlanan S4, nisan sonunda 155 ülkede, 327 operatörle piyasaya çıkacak. S4’ün küresel lansmanı kapsamında turneye çıkacağı 9 ülke arasında Türkiye de yer alıyor.

Bir Broadway şovu formatında tanıtılan Galaxy S4, tasarımından çok, yazılımında devrim niteliğindeki yenilikleriyle dikkat çekiyor. Bunlardan biri de Smart Scroll, yani Akıllı Kaydırma. Bu özellik sayesinde kullanıcı yalnızca göz hareketleriyle telefonu kontrol edip, e-postalar ve diğer içerik arasında gezinebiliyor. Smart Pause ise (Akıllı Ara), gözün ekrandan başka bir yöne bakması durumunda izlenen videonun durmasını, gözün yeniden ekrana odaklanmasıyla videonun kaldığı yerden devam etmesini sağlıyor. Bu özellikler metrobüs ve metrolarda üst üste seyahat eden kitlelerin hayatını kolaylaşacak.

2 bin TL civarı

Galaxy S4’ün sık seyahat eden kitleleri hedefleyen bir özelliğiyse çeviri. Şimdilik dokuz dili kapsayan ’Çeviri’, mesela İngilizce bir metni Çince konuşmaya, Çince konuşmayıysa İngilizce metne çevirebiliyor.

S Health fonksiyonuysa, S4’ün ayrıca alınacak aksesuarlarla bir sağlık laboratuvarı işlevi görmesini sağlayacak. S-Voice Car özelliğiyse, kullanıcıyı araç kulllanırken, bildirimler hakkında bilgilendiriyor, yolda yönlendiriyor. Maalesef Türkçe desteklenmiyor. Galaxy S4’ün Türkiye’de 2 bin TL’ye satılması bekleniyor.

13 megapiksele gülümseyin...

Galaxy S4’ün arka kamerası 13 megapiksel, ön kamerasıysa 2 megapiksel. Kamerayla gelen asıl yenilikse, iki kameranın da aynı anda çekim yapabilmesi. Yani S4, ailesini fotoğraflayan kişiyi dışlamıyor, ön kamerayla onu da ölümsüzleştirerek fotoğrafın bir köşesine iliştiriyor. Fotoğraflara ses eklenebilmesi, seyahatleri algılayabilen S4’ün, otomatik ‘hikaye albümleri’ (Story Album) oluşturabilmesi göze çarpan yeni özelliklerinden.

S4, 130 gram ağırlık ve 7.9 mm. kalınlıkla atası S3’ten az farkla daha hafif ve ince. İnç başına 441 piksel çözünürlüklü ekranı da, en büyük rakibi iPhone 5’ten daha iyi görüntü sağlama iddiasında.

Rakipten sıcak çikolata

* 19.00’da planlanan sunum, Radio City önünde yüzlerce metrelik kuyruk yüzünden biraz sarktı. Saatler öncesinden Radio City’ye akın eden binlerce kişi, soğuk yüzünden zor anlar yaşadı.

* Samsung’un rakiplerinden HTC’nin görevlileri kuyrukta bekleyenlere sıcak çikolata dağıttı; markanın yeni ‘Amiral Gemisi’ One’ı tanıttı.
Devamını oku ...

11 Mart 2013 Pazartesi

'GÖKTÜRK-3'ÜN FIRLATILMA TARİHİ BELLİ OLDU!


Türkiye'nin 2023 vizyonu savunma sanayisi en gelişmiş 10 ülke arasına girebilmek.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Savunma Sanayii Müsteşarlığı Uzay ve İnsansız Sistemler Daire Başkanı Müjdat Uludağ, Göktürk-3 adı verilen radar gözlem uydusunun 2019 yılı sonuna doğru fırlatılmasının hedeflendiğini belirterek, ''Uydularımızın fırlatmasını kendi teknolojimizle yapabilmek için 'Uydu Fırlatma Merkezi' kurma kararını aldık ve çalışmalara bu yıl başlıyoruz'' dedi.

Uludağ, son 10 yılda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ihtiyaçları çerçevesinde toplam bedeli 30 milyar dolara yaklaşan savunma sanayisi projelerinin yürürlüğe konulduğunu söyledi.

Son 10 yılda savunma sanayisi sistemleri ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranının iki kat artarak yüzde 54'e ulaştığını belirten Uludağ, ithaline devam edilen malzeme ve teçhizatın yurt içinde özel sektör tarafından üretilmesi için girişimlerin hızlandırıldığını anlattı.

Uludağ, aynı dönemde savunma ve havacılık sanayisi cirosunun 4 kat artışla 4,38 milyar dolara, ihracatın 5 kat yükselerek 1,2 milyar dolara, yıllık Ar-Ge harcamalarının da 14 kat fazlalaşarak 672 milyon dolara ulaştığını vurguladı.

Türkiye'nin, 2023 vizyonu doğrultusunda dünyada savunma sanayisi en gelişmiş 10 ülke arasına girmesinin hedeflendiğine dikkati çeken Uludağ, ''Bu çerçevede tüm kara ve deniz araçlarıyla insansız hava araçlarının ülkemizde geliştirilmesi ve üretilmesi sağlanacaktır'' diye konuştu.

Uludağ, Askeri Elektronik Sanayi (ASELSAN) ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ'nin (TUSAŞ) dünyada en büyük 100 savunma sanayisi şirketi arasına girme başarısını gösterdiğini söyledi.
Devamını oku ...

"ÇUVALLAYAN" TAHMİNLER!


"iPhone'un hiç şansı yok"tan "makineli tüfek savaşı önler"e kadar, akıllara zarar tahminler içeride!

Teknolojiyle ilgili uç nokta tahminlerin genellikle doğru çıkmadığını önceki kehanetlere bakarak söylemek mümkün.

İnternet, sunduğu saydamlık ve sansürlenemezlik sayesinde zamanla insanlar arasında eşitliğe yol açıp adalette doruğa ulaşmamızı sağlayabilir mi? Hayır mı? Peki ya internette her şeyin bulunması, herhangi bir şey öğrenme ihtiyacını ortadan kaldırarak bizi akılsızlaştırabilir mi?

Bu soruların cevabını zaman verecek, ancak geçmişe bakarak ikisinin de doğru çıkmayacağını söyleyebiliriz. İşte dünyayı ayağa kaldıracağı veya yok edeceği düşünülen teknolojiler.

Makineli tüfekler savaşları imkansız kılacak

Makineli tüfeğin mucidi Hiram Maxim'e 1983'te silahının savaşları daha kötü hale getirip getirmeyeceği sorulmuştu. Maxim, "hayır, savaşları imkansız kılacak" dedi.

Birinci dünya savaşı, bu tahminin yanlış olduğunun ilk ispatlarından bir tanesiydi. Benzer şekilde, İngiliz yazar George Gissing ise benzer biçimde 1903'te "uçakların icadı, gelecekteki savaşları imkansız kılacak" demiş ancak hava savaşlarını kestirememişti.

Radyo dünyaya barış ve huzur getirecek

1912'de "Kablosuz çağ, savaşları imkansız ve saçma kılacak" diyen radyonun öncüsü Guglielmo Marconi'nin tahmini de doğru çıkmadı. Ancak Marconi'nin haklı olduğu bir yer de var: Savaşın 100 sene öncesinden az tolere edilmesinin bir nedeni de medya.

Yazmak bizi aptallaştırır

Platon'un Phaedrus karakteri, yazılan eserleri okuyanların hafıza egzersizi yapmayacağını ve unutkanlaşacağını söylüyor: "hatırlamak için kendi dahili kaynakları yerine dış belirtileri yazmaya dayanacaklar."

Ancak herhangi bir yazı, hafızamızı kullanamayacağımız anlamına gelmiyor. Kitapları okurken onları derince düşünmek de yapabileceğimiz eylemler arasında.

İsabetsiz teknolojik tahminler

Microsoft CEO'su Steve Ballmer, 2007'de USA Today'e şöyle demişti: "iPhone'un önemli bir pazar payı elde etmesinin imkanı yok."

Ballmer'ı destekleyen RIM CEO'su Jim Balsillie de aynı senede şunları eklemişti: "iPhone'un işimiz üzerinde olan etkisi minimal olacaktır."

Benzer iddialı tahminleri birçok şey için bulmanız mümkün. Dolayısıyla internetin bizi aptal yaptığı veya tüm problemlerimizi çözdüğü, en azından şimdilik, söylentiden ibaret.
Devamını oku ...

WİNDOWS’TAN DEV GERİ ADIM!


Microsoft son kullanıcılara büyük bir hayal kırıklığına sebep olan Windows 8’de dev bir geri adım kararı aldı. “Başlat” butonunu geri geliyor.

Windows denilince ilk akla gelen  “Başlat” butonu, Windows işletim sisteminin son sürümünde bulunmuyordu. Ancak yapılan araştırmalar gösterdi ki orta seviye kullanıcılar yapılan bu köklü değişikliğe uyum sağlayamadı. Sızan bilgilere göre dört ay içinde yapılacak olan yeni bir değişiklikle Windows, bu butonu geri getirecek. 

Daha çok tablet bilgisayarlar ve dokunmatik ekranlar için tasarlanan Windows 8, masaüstü bilgisayarlarda ise zor bir kullanıma sahip olduğu için kullanıcılar tarafından fazla rağbet görmedi.

Araştırma sonuçlarına göre kullanıcılar, kişisel bilgisayarlarında Windows 8’i çok uzun bir süre kullanmasına rağmen “Başlat” butonunun eksikliğini hissediyor. Çünkü imlecin ekran kenarlarına götürülmesiyle seçeneklerin görünür hale geldiği Windows 8, sade bir tasarımdan daha çok bilinmeyen bir görünüme sahip izlenimi uyandırıyor.

Yapılacak değişiklikle ilgili tahminler devam ederken, “Başlat” butonunun sadece masaüstü bilgisayarlarda kullanılacağı yaygın bir görüş olarak kabul görüyor.
Devamını oku ...

GÖKBİLİMCİLERİN YENİ GÖREVİ KANSER TEŞHİSİ!


Uzayın derinliklerinde galaksi ile tek yıldızları birbirinden ayırt etmek için geliştirilen sistem şimdi kanser teşhisi için kullanılıyor. Bugüne kadar birçok insanın haftada yaptığı işi artık sistem bir günde yapılabiliyor.

Gökbilimcilar tarafından uzayın derinliklerine saklanmış süpernovaları keşfetmek için tasarlanmış teknoloji artık kanser tanısı için kullanılıyor. Cambridge Üniversitesi'nden bir grup onkolojist gökbilimcilerle birlikte tek yıldızları uzak galaksilerden ayırt etmek için kullanılan yazılımı meme tümörü tiplerini birbirinden ayırt etmek için uyarladı. British Journal of Cancer dergisinde yayımlanan çalışmada astronomi yazılımı 2 bin meme kanseri hastasında kullanıldığı belirtildi.

Çalışmanın sonucuna göre bilgisayar programı patolojistlerden çok daha az hatayla vakaları analiz etti. Yeni teknoloji 2 bin örneği bir haftada analiz edebildi. Oysa bir grup patolojis bunları ancak bir haftada tamamlayabiliyordu.

Bugüne kadar kanser hücrelerinin analizi patologlar tarafından yapılıyordu. Onlar mikroskoplarla kimysallarla karıştırılmış doku örneklerini gözlemliyor ve karakterini söylüyordu. Yeni metotla hala kanserli hücreler kimyasallarla karıştırılıyor. Bazı proteinler kanserli hücreyi kahverengi renkte gösteriyor. Sonra fotoğraflar slayt halinde yüksek çözünürlüklü dijital görüntü haline gerilip yazılımın renklerine göre kanser tümörünü ayırt etmesi bekleniyor.

Kanser teşhisinde hız çok önemli. Çünkü bazı ilaçlar belirli tümörlere diğerlerinden daha etkili. Mesela Herceptin eğer tümör bir belirli proteini içeriyorsa inanılmaz derecede etkili olabiliyor.

Araştırmayla bağlantılı olan İngiliz Kanser Araştırmaları Merkezi'nden Raza Ali yeni teknik ne kadar da hız getirmiş olsa da insan faktörünün hala gerekli olduğuna işaret etti.
Devamını oku ...

KLONLAMADA BÜYÜK GELİŞME!


Japon bilim insanları bir farenin 25 devrede 581 kopyasını yaptı. Uzmanlar Dolly adlı koyunda kullandıkları tekniği kullandı. Klonlanan fareler fiziksel ve zihinsel olarak mükemmel yaratıldı.

Dolly adlı koyunun kopyalandıktan sonra klonlamada önemli gelişmeler oldu. Şimdi Japon bilim insanları bir farenin 25 devre halinde yaklaşık 600 kopyasını elde etti. Laboratuvar ortamında klonlanan farelerin süt ve et vermesi için 'süper' hayvanların yolunu açacağı belirtildi. Bilim insanları fareleri çoğlatmak için Dolly'nin klonlandığı tekniği kullandı.

Klonlanan kemirgenler normal yaşam sürelerinde yaşadı. Klonlanan farelerde erken doğum etkisi görülmezken zihinsel ve fiziksel olarak mükemmel büyüdü.

Dr. Teruhiko Wakayama "Çiftlik ve konserve süreçlerinde birçok süper hayvan yetiştirmek için bu teknik çok kullanışlı" dedi. Deney 8 yıl önce başladı. Somatik hücre nükleer tranfer (SNCT) tekniğini kullanan araştırmacılar bir orijinal fareden 25 devrede 581 kopya yaratmayı başardı.

1997'de Dolly adlı koyunun klonlanmasında kullanılan teknik farelerde de kullanıldı. Dolly klonlanan ilk hayvan olarak biliniyor.

Kobe'de Riken Gelişmeci Biyoloji Merkezi'nde yapılan deneye Dr. Wakayama ve arkadaşları öncülük yaptı. Klonlanan fareler diğer normal fareler gibi iki yıl yaşadı. Cell Stem Cell dergisinde yayımlanan deney sonucunu değerlendiren Dr. Wakayama "ardı sıra üretilen farelerde bir anormallik görülmedi" dedi.
Devamını oku ...

UZAYLI BAKTERİ DÜNYALI ÇIKTI!


Rusya’da biliminsanları Antarktika’nın altındaki 15 milyon yıllık yeraltı Vostok Gölü’nde yeni bir bakteri bulduğu haberi gerçek değilmiş.

Bilim dünyasını heyecanlandıran haber, geçen perşembe günü St. Petersburg Fizik Enstitüsü’nden Sergei Bulat’tan gelmişti. Bulat, “Analizler, bakterinin DNA’sının dünya veri tabanındaki hiçbir türle uyuşmadığını gösteriyor” demişti. St. Petersburg Fizik Enstitüsü’nin başkanı Vladimir Korolyov ise Intefaks ajansına dün yaptığı açıklamada yeni bir bakteri bulmadıklarını, bulunanların yabancı madde olduğunu söyleyerek “Çok olmamasına rağmen, güvenilir numuneler bulmuştuk fakat araştırma sırasında labarotuvara getirilenlerin hepsi yabancı maddeymiş. Bu yüzden daha önce bilinmeyen bir yaşam formunu bulduğumuzu söyleyemeyiz” dedi.
Devamını oku ...

TEKERLEK YENİDEN KEŞFEDİLDİ!


ABD’li mühendisler, en ağır arazilerde bile araçların sorun yaşamadan yol almasını sağlayacak bir tekerlek geliştirdi.

Yıllardır ATV (her arazide kullanılmak için tasarlanan araçlar) ve diğer arazi araçları için hava ile şişirilmiş lastik geliştiren ABD’nin Polaris Defence firması, dayanıklı tekerlek teknolojisini bir adım ileri taşıyarak ‘havasız’ tekerlek üretti.

Non-Pneumatic Tire (Havasız lastik) olarak adlandırılan yeni nesil lastik, içine hava yerine son derece esnek bir ağ yapısına sahip. Standart bir lastiğe hasar vermeye ve patlatmaya yetecek olan nesneler, özel plastik kullanılarak üretilen bu lastiğe karşı etkisiz kalıyor.

Türkiye’de bürosu bulunan hafif zırhlı araç üreticisi Polaris firmasının sözcüsü Jason Difuccia, Fox News’e yaptığı açıklamada, “Geliştirdiğimiz lastik, bisiklet lastiğine benzer bir özelliğe sahip... Tekerin tabanı, kayalara, taşlara ve diğer yüzeylere dayanacak şekilde tasarlandı” dedi.

MERMİLERE BİLE DAYANIKLI

Gelecek yıl piyasaya sürülmesi beklenen NPT projesini hazırlayan Resilient Technologies şirketini satın alan Polaris, lastiği kayalardan, ağaç dallarından ve lasitğe zarar verebilecek diğer yüzeylerden zarr görmeyecek şekilde geliştirdi.

NPT lastiği, üç özel bileşik bulunduruyor. Bunlar ağ yapısı, dış yüzeyini kaplayan lastik kayış ve dingile bağlanan çelik jant. Lastiğin kenarlarının açık olması, çamur, ağaç dalı, taş ve diğer kirlilik oluşturabilecek dış etkenlerin lastiğin içinden geçip gitmesini sağlıyor.

NPT, esnekliği ve özel yapısı sayesinde darbeleri de standart lastiklere kıyasla çok daha fazla emiyor. Yeni nesil lastik ayrıca, standart lastiklere kıyasla çok daha sessi.

Mühendisler, NPT’nin sağlamlığını test etmek için lastiği 50 kalibrelik mermilerle vurdu, 5000 saatlik sürüşe tabi tuttu. Değişik arazilerde denenen lastik, bir ray çivisi nedeniye zarar görse de, 1500 km daha yol almayı başardı.

Henüz fiyatı belli olmasa da, Diffuca NPT alan tüketicilerin yolda kalmayacakları konusunda kendilerini rahat hisseebileceklerini söyledi.
Devamını oku ...

AVUSTRALYA MERKEZ BANKASI'NA KORSAN SALDIRI!


Çek Cumhuriyeti'nden sonra Avustralya Merkez Bankası da bilgisayar korsanlarının hedefi oldu.

Korsanlar, aralarında G20 müzakere tutanaklarının da olduğu hasas bilgileri ele geçirmek isterken, bankadan yapılan açıklamada hiçbir bilginin çalınmasına izin verilmediği ifade edildi. Kaynaklardan alınan bilgilere göre bankanın bilgisayarlarına virüs yüklü e-postalar gönderildi.

HEDEFTE KİM VAR?
Banka, bilgisayar korsanlarının saldırısı için kullanılan virüs yüklü mailin Çin kökenli olduğu yönünde basında çıkan haberler konusunda ise yorum yapmadı. Son dönemde Apple, Facebook ve Microsoft şirketlerine Çin merkezli korsan saldırıların artmasının ardından ABD’nin bilgisayar korsanlığı konusunda Çin’le ilgili şüpheleri hat safhaya çıkmış durumda.

Çek Cumhuriyeti'ndeki büyük bankalar geçen hafta içinde siber saldırıların hedefi olmuştu.
Devamını oku ...

5 Mart 2013 Salı

GALAXY S4 NASIL OLACAK?


Galaxy S4 hakkında tüm bildiklerimiz.

Galaxy S4, 14 Mart'ta resmi olarak geliyor. Peki onun hakkında şimdiye dek ne öğrendik?

Galaxy S4, 14 Mart'ta Samsung'un düzenleyeceği bir etkinlikte tanıtılacak. Peki, New York'ta gerçekleştirilecek olan etkinliğe sadece iki hafta kala elimizde Galaxy S4 ile ilgili neler var? Galaxy S4, geçen sene tanıtılan S3 kadar bizleri etkilemeyi başarabilecek mi? İşte Samsung'un bir sonraki amiral gemisi hakkında bildiklerimiz.

Tanıtım tarihi: Samsung'un gönderdiği davetiyeler, Galaxy S4'ün 14 Mart'ta geleceğini onaylıyor. Cihazın bu tarihten yaklaşık iki ay sonra Avrupa'da ve ülkemizde piyasaya sürülmesini bekleyebiliriz.

İsmi: Telefonun isminin "Galaxy IV" olmadığını düşünmemiz için şu an hiçbir neden yok.

Tasarımı: Galaxy S4'ün tasarımının ince olacağı konusunda ipuçları var. Genel inanış ve dedikodular, cebin fiziksel giriş düğmesini koruduğu yönünde.

Ekranı: Galaxy S4'ün ekranının selefinden daha büyük, 5 inç olacağına inanılıyor. 1920x1080 AMOLED, 440 ppi gibi özelliklere sahip olacak ekran, son dedikodulara göre AMOLED yerine Full-HD SoLux teknolojisini de kullanabilir.

Kamera: Nokia'nın PureView teknolojisi ve en son olarak HTC'nin UltraPixel teknolojisiyle beraber ceplerde kameraların önemi oldukça arttı. Bazı dedikodular, Galaxy S4'te 13 megapiksellik bir kamera bulunacağını söylüyor. Dedikodulara göre cihaz, Sony'nin 1/3-inch Exmor Rs imaj sensörünü kullanabilir.

Pil: 2.600 - 2.700mAh kapasitelerinde güçlü bir pilin S4'e dahil edilmesini bekleyebilirsiniz. S3'ün 2.100mAh'lik pilinin zaman zaman güçsüz kalması gibi bir durumla karşılaşabiliyorduk. S4'ün Droid Razr Maxx'taki gibi 3.300 mAh'lik bir pil taşımasını beklemeyin.

İşletim sistemi: S4'ün Android 4.2'yle geleceğine neredeyse kesin gözle bakılıyor. Key Lime Pie, Mayıs ayındaki Google etkinliğine kadar resmiyete kavuşmayacağı için Galaxy S4'ün Android 5 ile gelme olasılığı düşük.

Donanımsal özellikleri: S3'ün ABD için üretilen LTE ve uluslararası, LTE olmayan sürümleri bulunuyor. Türkiye'de bizi LTE olmayan sürüm ilgilendiriyor, en azından şimdilik. Samsung'un LTE kullanmayan ülkeler için 8 çekirdekli Exynos 5 Octa çipsetini kullanacağı söyleniyor. Bununla birlikte Exynos 5 Octa'nın S4'ün ihtiyacından fazlasını sunacağını, bu nedenle Samsung'un Exynos 4 Quad'ı tercih edeceğini iddia edenler de var.

Cihazın 2GB RAM, 32GB'lık veya 64GB'lık depolama alanıyla geleceği düşünülüyor. Bununla birlikte Samsung, kapasiteyi daha da genişleterek 128GB'lık bir model de ortaya çıkarabilir.
Devamını oku ...

HAPİSTEKİ HACKER HAPİSHANEYİ HACKLEDİ!


İngiliz hacker hapise atıldı ama durmadı ve hapishaneden de hackerlık yapmaya devam etti.
    
İngiltere’de siber korsanlık suçundan beş yıl hapis cezası alan Nicholas Webber adındaki mahkum hapishanede de aynı suçu işlemeye devam etti.

İnternette kurucusu olduğu GhostMarket adlı sitede virüs geliştirme dersi veren, çalıntı kimlik ve kredi kartı bilgileri dağıtan Webber yakalanmış ve cezaevine gönderilmişti.

Teknoloji dersinde hapishaneyi hackledi!

Mahkumlara düzenlenen Bilişim teknolojileri dersine giren Webber hapishane bilgisayarına girdi, buradan ulaştığı bilgilerle internetten alışveriş yaparken yakalandı.

Webber’in internetten elde ettiği kredi kartı kimlikleriyle hemen eski günlerine döndüğü, lüks otellerde yer ayırtıp elektronik cihazlar satın aldığı ortaya çıktı.

Olay, 2011 yılında yaşanmış olmasına rağmen dersi veren öğretmenin haksız yere işten atılmış olduğunu düşünüp henüz mahkemeye başvurmuş olmasından dolayı yeni açığa çıktı.
Devamını oku ...

BÜYÜK SIR ORTAYA ÇIKTI!


'Amerika Mars'ta yaşayan canlı buldu.'

Rusya'daki bilim çevreleri Mars ’ta araştırmalar yürüten ABD'nin Kızıl Gezegen’de elde ettiği bulguları dünya kamuoyuyla paylaşmadığını, hatta NASA ’nın Mars’ta hayat belirtilerine rastladığını ve bu bilgiyi büyük sır olarak sakladığını iddia etti.

Rusya’nın üçüncü federal kanalı TV3 ekranlarına gelen haber programına katılan jeoloji profesörü Aleksander Portnov, “Bizim elimize geçen sızıntı bilgilere göre NASA, Gail kraterinde ya eskiden yaşamış canlıların kalıntılarına rastladı veya daha da büyük sansasyon yaratacak şekilde şu an bile gezegende canlı varlık izleri buldu.

Fazla yayılma fırsatı olmadan yok edilen son ender fotoğraflarda pek âlâ aynı kraterin içinde omurgalı bir yaratığa ait iskelet kalıntısı görülmüştü. NASA bu iskelete izahat getirmek yerine, robot 30 santimetre çukur açtı diye kamuoyunun dikkatini başka yöne saptırmayı tercih etti” dedi.
Devamını oku ...

6 Bluetooth mucizesi!


Bluetooth'u kullanabileceğiniz 6 farklı alan!

Cebinizdeki Bluetooth teknolojisi ile neler yapabileceğinizi biliyor musunuz?

Bluetooth, farklı birçok elektronik cihaza girmeyi başaran, zaman içinde geliştirilen harika bir teknoloji. Son düzenlemelerle beraber güç tüketimi de azalan Bluetooth, Android'li ceplerin vazgeçilmezlerinden. İşte Android'li cebinizde Bluetooth'u kullanabileceğiniz 6 alan.

Eller boşta: Bluetooth ile elimizi hiçbir cihaza sürmeden rahatça konuşabiliyoruz. Bluetooth destekli kulaklıklar ve otomobil müzik ses sistemleri, telefonunuz cebinizdeyken görüşme yapmanıza izin veriyor.

Müzik: Sesi çok temiz bir biçimde aktarabilen Bluetooth kulaklıkları, telefonunuzdan ve diğer cihazlardan kablosuz olarak müzik dinlemenize izin veriyor. Bazı otombillerde direksiyonun altında bulunan düğmelere basarak parçalar arasında geçiş yapmanız bile mümkün.

Klavye ve fareler: Bluetooth'un kablosuz iletişim cihazı olmaktan öte başka işlevleri de var. Örneğin tabletinizde veya cebinizde hızlıca yazı yazmanız gerekiyorsa, ona Bluetooth üzerinden bir klavye bağlayabilirsiniz. Bazı cihazlara fare bağlayarak onları bir masaüstü PC gibi kullanabilmeniz bile mümkün.

Dosya transferleri: Cebinizdeki bir dosyayı bir başka cihaza güvenle aktarmak mı istiyorsunuz? Her ikisi de Bluetooth destekliyorsa, bunu herhangi bir PC'ye veya internet bağlantısına gerek kalmadan direkt olarak yapabilirsiniz.

İnternet bağlantısını paylaşma: Android'in son sürümlerine sahip telefon ve tabletler, internet bağlantısını Bluetooth üzerinden paylaştırabiliyorlar.

Cihazları eşleştirme: Bluetooth'u daha önce pek kullanmadıysanız çekinmeyin, bu işlevleri kullanabilmek için yapmanız gereken "eşleştirme", çok kolay bir iş. Öncelikle iki cihazda da Bluetooth bağlantısının etkinleştirin. Ardından en az bir cihazın "görünür" olarak ayarlandığından emin olun. Android'de Bluetooth'u açtığınızda varsayılan olarak diğer cihazlar tarafından görünmezsiniz. Şimdi diğer cihazda görünür yaptığınız cihazı bulun ve ona dokunun. Cihaza göre, cihazlarda bir PIN kodu girmeniz gerekebilir. Bu işlemi de yaptıktan sonra Bluetooth üzerinden istediğiniz işlevi kullanabilirsiniz.
Devamını oku ...

1 Mart 2013 Cuma

BİLGİSAYAR FANI NASIL TEMİZLENİR?


Fan bakımını ihmal etmek, donanımsal arızalara sebep olabilir. İşte size, fan temizliğindeki püf noktalar…

Fan, bilgisayarınızda ısınan donanımların soğumasını sağlar, performans ve donanımı oluşturan parçaların sağlıklı çalışması için büyük önem taşır. Fanda zamanla hav ve toz birikir, fan bilgisayarı yeterince soğutamaz. Dolayısıyla bilgisayarın performansı düşer. Fan bakımını ihmal etmek, çok ciddi donanımsal arızalara yol açabilir.

Fanı belirli aralıklarla temizlemenin, aşırı ısınmanın neden olabileceği hasarları önleyeceğini belirten Pratik Servis, fan bakımında yapılması gerekenleri açıklıyor:

Masaüstü bilgisayarlarda temizliğe başlamadan önce, bilgisayar kasasından güç ve diğer kablolar çıkarılmalıdır. Fan; yumuşak, küçük bir fırça ya da blower ile temizlenmelidir. Blower, havayı püskürterek bilgisayarı tozlardan temizler. Blower yoksa soğuk ayarda, düşük basınçta çalıştırmak şartıyla saç kurutma makinası da kullanılabilir.

Dizüstü bilgisayarlar daha hassastır. Plastik aksamlar kolayca kırılabilecek yapıdadır. Vidalar küçüktür ve oldukça ufak tornavidalar yardımıyla sökülür ve takılır. Parçaları söküp çıkarırken oldukça dikkatli davranılmalıdır.

Dizüstü bilgisayar fanını temizlemeden önce bilgisayar kapalı, pil ve güç kablosunun çıkarılmış olması gerekir. Anakart üzerinde bir arada bulunan fan-heatsink ikilisi, işlemci ve ekran kartını soğutur. Söktüğünüz fan-heatsink, yine fırça ya da blower yardımıyla temizlenir.

Fan-heatsink söküldüğünde işlemci üzerindeki termal macun, izopropil alkollü bir bez yardımıyla dikkatle temizlenmelidir. Yeni termal macun, işlemcinin üzerine yanlardan taşmayacak şekilde sürülmelidir.

Devamını oku ...

BU TELEFONUN ŞARJI BİR HAFTADA BİLE BİTMİYOR!


Bu telefonun şarjı bir haftada bile bitmiyor!

Kullandığınız akıllı telefonun bataryasının bir günde tükenmesinden mi şikayetçisiniz? O halde şarjı bir hafta boyunca dayanan bu telefona göz atmanızda fayda var.

Akıllı telefonların en büyük sorunlarından biri olan şarj kabusu üzerinde yıllardır kayda değer bir gelişme kaydedilemedi. Kimi şirketler güneş enerjisi veya kinetik enerjiyi cihaza uygulamayı planlarken, seri üretimde ünlü markaların bu teknoloji kullanan telefonlarına henüz şahit olamadık.

Ancak bir telefon var ki onu kullananlar telefonlarını prize bir hafta yaklaştırmak durumunda kalmıyorlar bile. Mobil Dünya Kongresi'nde ortaya çıkan ve Çin merkezli adı açıklanmayan bir şirketin tanıttığı telefonun ekranında kullanılan e-ink teknolojisi batarya ömründe kayda değer bir artış sağlıyor. Bugün için Amazon Kindle gibi e-kitaplarda kullanılan e-ink 'elektrik alanla pozisyonunu değiştiren ve ışığı yansıtan yüklü parçacıkları kullanan, böylece arka plan ışığına ihtiyaç duymayan, kağıt baskıya yakın sonuç veren panel teknolojisi' olarak tanımlanabilir.

İşte ismi açıklanmayan o telefon.
Telefonlarında Full HD ve renkli ekran isteyenlere hitap etmeyen cihaz henüz prototip aşamasında olsa da, ilerleyen dönemlerde telefon üreticilerinin e-ink teknolojisini tercih etmesinde önemli bir rol oynayabilir.
Devamını oku ...

YAPAY BEYİN ÜRETTİLER!


İsviçre'deki Ecole polytechnique federale de Lausanna okulundaki bir grup araştırmacı, yapay beyin üretmeyi başardı.

Avrupa Birliği'nin toplam 1 milyar dolar fon alan Human Brain Project (İnsan Beyni Projesi) kapsamında geliştirilen makine, beyni keşfetmekle kalmayacak, beyin, ruh ve sinir rahatsızlıkları için yeni tedaviler de geliştirecek.

Üretilen beyin kendi kendine düşünme ve duygu ifade edebilme yeteneğine de sahip.

Uzmanlar, "Beynin kusursuz bir benzerini yaratmak, nasıl çalıştığını derinlemesine anlamamızı sağlayacak" diyor.
Devamını oku ...