Bu belgesel ile birlikte kitlelerin nasıl kontrol edildiğini, izlediğimiz kliplerde aslında neler anlatıldığını, bilinçaltı oyunlarını göreceksiniz. Bir çok ünlünün nasıl piyon olarak kullanıldığına tanık olacaksınız.
i beklediği bu yenilik, hesaplar
tutmayınca iPhone 6'ya kaldı!
Bir parmak izi okuyucunun patentini alan Apple'ın böylece
telefonlarına nihayet parmak izi okuyucusu ekleyeceğini düşündürttü.
Motorola, Atrix gibi modellerde uzun zamandır parmak izi
okuyucusu kullanıyor ve kullanıcılar sadece parmaklarını dokundurarak,
telefonun kilitli ekranını bir saniyeden kısa sürede açabiliyorlar. Şifre
hatırlamak, ikinci el meşgulken şifre girmeye çalışmak gibi zorlukları elimine
eden parmak izi okuyucular, kullanıcının telefonu tuttuğu elle kısa sürede
kilidi açmasını sağlıyor.
Bu arada gelen raporlar, Eylül'de piyasaya sürülmesi
beklenen 3 milyon iPhone 5S'in dağıtımının gecikeceği ve telefonların Kasım'da
piyasaya çıkacağını da fısıldıyor. Bunun nedeni ise, tam da bahsettiğimiz konu;
yani parmak izi okuyucuları. Gelen söylentilere göre Apple, bu teknolojiyi iPhone
5S'e eklemek için çok çalışmış ama parmak izi tanımayı bir sonraki iPhone'a
bırakmak zorunda kalmış. Bu çaba da, üretimin gecikmesine yol açmış.
Kısacası parmak izi tanıma teknolojisinin iPhone 5S'de
bulunmayacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla, Apple severlerin yoğun şekilde
talep ettiği parmak izi okuyucuların iPhone 6 için hazırlandığını
söyleyebiliriz.
Google, Android 4.3 üzerindeki sır perdesini kaldırmak için
ilk adımını attı!
Google, bir sonraki Android'ten yani Android 4.3'ten
bahsedeceği etkinlik için medyaya ve yatırımcılara davetiyelerini dağıtmaya
başladı. 24 Temmuz'da San Francisco, Kaliforniya'da düzenlenecek olan
"Sundar Pichai ile kahvaltı" adındaki etkinlik, YouTube'dan da canlı
olarak yayınlanacak.
Türkiye saati ile 19:00'da başlayacak olan etkinlikte
Android'in yeni sürümünün resmi olarak tanıtılması ve Nexus ceplere güncelleme
olarak sunulmaya başlanması bekleniyor. Android 4.3, birçok sızıntı nedeniyle
Google'ın saklı tutamadığı ürünlerden bir haline gelmiş durumda. Küçük
yenilikler sunan Android 4.3, yeni kamera arayüzü, Bluetooth LE desteği ve yeni
gelişmiş Wi-Fi ayarları gibi değişikliklere sahip.
Etkinlikte Chrome web tarayıcısıyla ilgili yenilikler ve
Chromebook cihazlarında yapılan yeniliklerden de bahsedilebilir. Bu arada bu
Android güncellemesinin Andy Rubin'in yerine geçen Pichai'nin kontrolündeki ilk
güncelleme olacağını söyleyelim.
Baphomet ismi, Tapınak Şövalyeleri tarikatının
kaldırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Önceleri tarikat mensuplarının taptığı put,
daha sonra ise şeytan olarak tarif edilmiştir.
13 Ekim, 1307′de
tarikatın büyük üstadı Jacques de Molay ve 140 üyesinin tutuklanması ile
başlayan sorgu sürecinde, tarikat üyeleri, ayinler esnasında putlara
taptıklarını itiraf etmişlerdir.(Bu itiraafların baskı altında edilmiş olması
muhtemeldir) Kedi, kurukafa gibi putlarının yanı sıra Baphomet olarak
adlandırdıkları, uzun sakallı, korkutucu gözleri olan başka bir puttan da
bahsetmişlerdir. Tarikat şövalyelerinin hiçbiri bu putu şeytan olarak
nitelememiş olsada papalık Baphomet’in şeytan olduğunu ilan etmiştir.
Baphomet hakkında en detaylı
bilgi Eliphas Levi’den gelmektedir. Ünlü Fransız okültist, kabalist ve majisyen
Eliphas Levi Zahed (asıl adı Alphonse Louis Constant’ın ibranice’ye çevrilişi)
batı ezoterizmi hakkındaki başarılı çalışmalarıyla tanınır. Levi Baphomet’i
vücudunun üst kısmı kadın, alt kısmı erkek olan, keçi kafalı ve kanatlı olarak
tasvir etmiştir. 1854′de yayımlanan Dogme et Rituel de la Haute Magie
(insanüstü Büyü Öğretisi ve Törenleri) kitabında Baphomet’i detaylı olarak
anlatmaktadır. Levi’ye göre Baphomet’in kolları kabala öğretisindeki merhamet
ve şiddet (yada adalet) dengesini anlatmaktaydı. Kollardan biri erkeği diğeri
dişiyi simgeliyordu. Boynuzları arasında yanan meşale madde ile ruh arasındaki
dengeyi temsil ediyordu. Çirkin hayvani yüz ise günahkarın korkusunu
anlatmaktaydı. Bacak arasındaki çubuk sonsuz hayat, vücudundaki pullar su,
yarım daire şekli atmosfer, devamındaki tüyler ise dünya ile sonsuzluk
arasındaki dönüşüm süreci idi. Göğüs ve hem kadının ve hem de erkeğinkine
benzeyen kol yapısı ise insanı ve insanlığı simgelemekteydi.
Baphomet hakkında
bilgiler veren bir diğer okültist de Aleister Crowley idi. Ordo Templi
Orientis’in (O.T.O – Doğu Tapınak Tarikati) ingiltere üstadı olarak bilinen
Crowley bir özgür mason idi ve O.T.O üstadlığı döneminde Baphomet takma ismini
kullanmıştır.
Crowley Baphomet’i
çocuk Horus olarak nitelemiştir ve yine Aslan-Yılan olarak tanımlamıştır.
Crowley’de Baphomet’in erkek-kadın ikilemine katılmakta, hatta biseksüel
olduğunu iddia etmekteydi (Crowley kendisi de biseksüel idi). Crowley’e göre
Baphomet, ayinlerde yer alan cinsel birleşimin sonucu olan “Sihirli Çocuk”tu ve
aynı zamanda kadın ve erkeğin dengeli zıtlığıydı. Ancak Crowley Baphomet’i bu
zıtlığın da ilerisinde, şehvetin kendisi olarak anlatmıştır.
Levi’nin Baphomet
çizimi, Tarot kartlarının onbeşincisi olan Şeytan Kartından esinlenildiği
görülmektedir. Alın üzerindeki pentagram ise Levi tarafından
belirginleştirilmiş ve muhtemelen insanı simgelemektedir. Aşağı işaret eden
pentagram günümüzde de Şeytan Kilisesinin sembolüdür.
Satanist bir grup
olan Dokuz Melek Tarikatı’nın Baphomet için yaptığı tanım ise, onun güzel bir
kadın olduğu ve elinde kesilmiş, sakallı bir erkek kafası tuttuğu şeklindedir.
Baphomet kelimesinin
kökeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak dönemler içerisinde çeşitli iddialar
ortaya atılmıştır.
Hz. Muhammed’in
isminin Latince karşılığından (Mahomet) türetilmiş bir kelime olduğu iddia
edilmiştir. Bu iddia muhtemelen Tapınak Şövalyeleri’nin düşmanları tarafından
tapınakçılara karşı provokasyon amacı ile ortaya atılmıştır çünkü Haçlı
Seferleri döneminde Hristiyan dünyası islam hakkında çok az şey biliyordu ve
müslümanların Hz.Muhammed’i bir tanrı olarak kabul ettiklerini zannediyorlardı.
Yunancada hikmet anlamına gelen Sophia
kelimesinin Atbash şifrelemesi olduğu iddiaa edilmiştir. Bu şifreleme ibrani
alfabesinde kullanılan ve harflerin sondan başa doğru yazılması esasına dayanan
bir tekniktir. Baphomet kelimesi ibrani alfabesinde yazılıp üzerinde Atbash
uygulandığında Sophia kelimesi türemektedir. Dr Hugh J. Schonfield – The Essene
Odyssey
Yunanca’da ki Baphe
(vaftiz) ve Metis (ustalık) kelimelerinin birleşimi olduğu iddiaa edilmiştir.
idris Şah’a göre
Baphomet kelimesi Ebu Fihamet (Anlayışın Babası) kelimesinden türetilmiştir.
Levi’ye göre bir dizi
Latince kısaltmadır. Temp. ohp. Ab – Templi omnium hominum pacis abhas
(insanlar arasındaki barışın babası)
Baphomet El İşareti
(Michael Jackson önceden bu gruba dahildi ancak gruptan çıkmak isteyince önce tecavüzcü damgası yedi, sonra öldürüldü.)
(Örümcek adamı buraya espiri olsun diye koymadım. Sonuçta, marvel ve hollywood yapımı bir süper kahraman. İsteyenler marvel ve hollywood yapımlarını bilinen örgütle ilişkilendirip araştırabilir.)
Günümüzde Baphomet
Washington Heykeli ve Baphomet Tasviri arasındaki benzerlik
(Washington’un da bir Mason olduğu unutulmamalıdır.)
Olayı Pagan inancıyla örneklendiren ve Sağ eliyle yukarıdan
kötü enerji alıp sol eliyle temiz enerjiyi veren bir figür olarak
değerlendirenler de mevcut.Keza bir nevi Yoga şekli olarak tasvir edenler de…
Farklı bir bakış açısı olarak yine ona tapınanların kimisi
de bu tasvirde belirtilen durumu Sağ elle bir Yaratıcının işaret edildiği ve
aşağı doğru bakan elin ise İnsanları temsil ettiği görüşündedir.Yani Yaratıcı
neyse,İnsanda O’dur anlayışı.Veya günümüz söyleyişiyle her İnsan aslında bir
Tanrı’dır felsefesi ki Masonik Medya bu konuya özellikle Hollywood vasıtasıyla
sıklıkla yer vermektedir.
Beyonce, baphomet yüzüğü ile birlikte..
Lady Gaga, sahne performansında baphometi andıran bir kostüm giymiş..
Scarlet Johansson, NME adlı derginin kapağında baphomet başı ile birlikte..
Dmag, 2009 pozları.
Baphomet başlığı, piramit içinde horusun herşeyi gören gözü..
Dünyanın En Zenginlerine Geçelim
Dünyanın en zengin ailesi Rothschild'den, Kontes Philippine
Rothschild ve Baphomet kolyeleri..
Bir ritüel veya ayin sırasında Baron Alexis ve yanında
Baphomet'i temsil eden kıyafetiyle bir hanım.
MTV
MTV'nin yılbaşı reklamını detaylarıyla gösteren bir video ile yazımızı sonlandırıyoruz. Verilen örnek ve resimler konunun sadece bir kısmını kapsamaktadır. Geri kalanları araştırmak sizin elinizde.
Bir mason kuruluşu olarak bilinen, aydınlanma çağında vatikanın skolastik baskısından kurtulup yükselişe geçen, masonlar tarafından üyelerinin tutuklatılıp kapatıldığı düşünülen, kendilerini "aydınlanmışlar" olarak nitelendiren bir grubun dünyayı nasıl yönettiklerine dair bir belgeseldir. Bu grup toplumun bir çok kesimi tarafından bilindiği farz edilir. Aslından buz dağının görünmeyen yüzü daha korkutucudur. Bilmediğimiz yanı daha küçüklüğümüzden bu yana izlediğimiz çizgi filmlerle bizlere kendilerini ifşa etmiş olmalarıdır. Yetişkin olduğumuz zaman izlediğimiz filmlerde, bilmeden aldığımız ürünlerde hep bu gizli örgütün varlıkları saklıdır. Haklarında çokça bilgi sahibi olduğumuzu düşünürüz ancak bildiklerimiz sadece onlarıngözyumduğu kadarıdır. Bu örgütünbaşındaki insanlar dünyanın en zenginleridir. Paranın güç olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Unutmamalıyız ki ülkeleri dahi devlet başkanları yönetmiyor, ekonomik üstünlüğe sahip insanlar yönetiyor. Onların istekleri doğrultusunda yaşıyoruz. Moda olarak dayattıklarını giyiyor, para harcıyoruz. Bu konuda insanları bilgilendirmek dahi bir şeyleri değiştirmeyecek ancakyeni dünya düzenidenilen zamana girdiğimizde en azından biz demiştik diyebileceğiz. Bu belgesel ile ülkemizde gösterilen tv showlarda aslında gizlenen gizli mesajları görebileceksiniz. Önemsemek ve bundan sonrasını araştırmak sizin elinizde.
Doğan Demir
(Videonun bazı kısmları +18 özellik taşımaktadır.)
Eric Von Daniken, tanrıların arabalarının yazarı bu belgesel ile birlikte bir çok şok edici teoriyi tartışıyor. Antik çağlardan günümüze kalan, yorumlamaya açık bazı kalıntılar acaba dünya dışı varlıkların bir kanıtı mı? Günümüz teknolojisiyle bile yapılaması mümkün olmayan, mimarların gözünü korkutan eserler binlerce yıl öncesin de nasıl yapıldı? Bir çok soru teorilerle birlikte, ilgi çekici biçimde açıklanmaya çalışılıyor.
