İd, ilkel ve doğuştan getirdiğimiz dürtülerimizi kapsıyor.
Bedensel ihtiyaçlarımızın, cinsel arzularımızın ve saldırgan tepkilerimizin
idden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Freud'a göre idin arzu ve istekleri
tamamen bilinç dışı ve "zevk prensibi"yle işlemekte. İdin temel güdülerimizi
kapsadığını düşününce, zevk prensibiyle işlemesi doğal. Çünkü ilkel güdüler,
arzulara bir an önce doyum arayıp bireyin davranışlarını bu yönde
şekillendirebiliyorlar.
Ancak ne yazık dünya tüm arzu ve dürtülerimizi o anda tatmin
etmemize olanak sağlamıyor. Eğer haz tatmini odaklı yaşamaya devam edersek pek
çok sorunla yüz yüze kalabiliyoruz. Yaşamın bu şartlarıyla başa edebilmekse
ikinci kişilik yapımız olan egoya düşüyor. Ego, idin tatmin edilebileceği
elverişli şartlar oluşana kadar onu kontrol altında tutuyor. Öyleyse ego
"gerçeklik prensibi"yle işliyor. Çevresel şartları değerlendirerek
pek çok davranışın olası sonuçlarını tartıyor. Bu şekilde, uygun zamanı
kollayarak bireyin anlık dürtüleri sonrasında acı çekmesini engellemiş oluyor.
Egonun kimi işlevleri bilinçliyken kimileri bilinç dışı gerçekleşiyor.
Kişiliğimizin son öğesiniyse süper ego oluşturuyor. Süper
ego da tıpkı ego gibi idin arzu ve isteklerini baskı altında tutmaya çalışıyor.
Ancak ego idin tatminleri için uygun zamanlar kollarken süper ego ahlak
kurallarını devreye sokuyor. Daha açık bir deyişle, idin bu yönde tatmininin
doğru olup olmadığını sorguluyor. Süper ego için tatminde yalnızca doğru
zamanın kollanması değil, ahlaki kurallara uygunluk da önem kazanıyor.
Ailemizden edindiğimiz eğitim, yaşadığımız toplumun normları
ve kendi deneyimlerimiz süper egonun oluşumunda en önemli etkenleri
oluşturuyor. Ancak süper ego geliştikçe, ilkel güdülerimizin tatmini daha da
fazla engellenmiş oluyor. Bu nedenle de ego, id ile süper ego arasında bir anlamda
köprü görevi üstlenmiş oluyor. Bunu bir şekilde bir savaşım ve çatışma olarak
da düşünebiliriz. Sürekli olarak kişiliğimizi oluşturan bu yapılar
birbirleriyle çekişmek zorunda kalıyorlar. İşte, bu savaşım Freud'a göre
kişiliğin ve çoğu psikolojik rahatsızlığın temelini oluşturuyor.
Kaynak:http://www.biltek.tubitak.gov.tr
Kaynak:http://www.biltek.tubitak.gov.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder