Paralel Evrenler
Bilimadamları artık paralel evrenlerin hatta sayısız paralel
evrenin var olduğunu ve bizim de o evrenlerden birinde yaşadığınızı
düşünüyorlar. Diğer evrenler; zaman, uzay ve maddelerden oluşuyor ki
bazılarında siz de farklı bir formda yaşıyor olabilirsiniz. Yine i lginçtir,
bilimadamları bu paralel evrenlerin bize olan uzaklıklarının bir milimetreden
az olduğuna inanıyorlar. Aslında yerçekimi de bizim evrenimizle beraber varolan
başka bir evrene dair küçük bir ip ucu.
Paralel evrenler yılarca belirsiz bir konu olarak kaldı.
Bilimkurgu yazarları, var olabilecek farklı kainatlar üzerine yorum yapmaktan
hoşlanıyorlardı. Bir keresinde Elvis Presley’in hala yaşıyor olabileceği ya da
İngiliz İmparatorluğunun hala tüm gücüyle hüküm sürüyor olabileceğini söylediler.
Muhafazakar bilim adamları ise tüm bunların absürd olduğunu ileri sürdüler.
Oysa şimdi görülüyor ki bu iddia aslında çok da absürd değilmiş. Paralel
evrenler var ve birçok bilimkurgu yazarının yazmaya cesaret edebileceğinden çok
daha farklılar.
Çok Daha Büyük Boyutlar
Hepsi superstring teorisinin, hiperuzay ve kara delik
olgularının bilimadamlarının varolan evreni tanımlamaya yetecek üç boyutun
yeterli olmadığını anlamalarına neden olmasıyla başladı. Aslında tam 11 boyut
olduğu düşüncesinde bazı bilimadamları. Araştırmayı bitirdiklerinde evrenimizin
sallandıkça yer değiştiren sayısız baloncuğun arasında duran bir baloncuk
olduğu sonucuna varmışlardı.
Bir düşünün: ya iki “baloncuk evren” birbirine çarparsa?
Cambridge Üniversitesi’ nden Prof.Neil Turok, Pennsylvania Üniversitesi’ nden
Prof.Burt Ovrut ve Princeton Üniversitesi’ nden Prof.Paul Steinhardt bunun
yaşandığına inanıyorlar. Peki ya sonuç? Büyük bir Big bang ve sonunda yeni bir
evrenin- bizim evrenimizin- oluşumu. Bu fikir tüm bilim dünyasını şaşırttığı
gibi uzlaşımsal big bang teorisini de baş aşağı çevirdi. Demek ki Big bang yani
büyük patlama herşeyin başlangıcı değil. Bundan önce de zaman ve uzay vardı.
Aslında Big bang ler her an olabilmekte.
Paranormal
“Paranormal”, uzayda aynı boşluğu dolduran fakat normal
şartlar altında birbirleri ile etkileşimi olmadığı varsayılan “paralel dünya
veya evren”lere denir Her evren sadece kendisine göreceli olacak şekilde
gerçektir. Ne zaman bu evrenler arası ayrım karmaşası olur ve iki evren arası
bir etkileşim gerçekleşirse, buna “paranormal olay” denir. “Hayaletler”,
“ruhlar”, “cinler”, “zamanda bükülmeler” ve diğer doğa üstü olayların tamamı,
paralel evrenlerden birisinin diğeri içerisinde geçici olarak “gerçek” olmasına
bağlanabilir. Peki böyle bir şey gerçekten olabilir mi? Cevap olağandışı
görünse de: “Evet”tir.
Bilindiği gibi atomu oluşturan atomaltı parçacıklar , “Dalga
özelliği” içeren zerrelerine kadar parçalanabilir. Öyleyse her madde
dalgalardan oluşur. Bu dalgaların frekans, genleşme, kutuplaşma, vs… gibi
çeşitli karakteristik özellikleri vardır. Kuantum fiziğinin, maddenin atom altı
boyutunun tuhaf karakterini inceleyen birkaç modeli vardır. Bunlardan birisi de
“Paralel Evrenler Teorisidir.” Diğer teorilere göre daha fazla açıklama getirmiş
olsa da, az anlaşılır olması günümüz bilim adamlarınca geçerli model kabul
edilmesini engellemiştir. Bilim adamları günümüzde tercihlerini “Copenhag
Teorisi”nden yana kullanmalarına rağmen, aralarında paralel evrenlerin de
bulunduğu diğer teorilerle eşit geçerliliği olduğunu itiraf ederler.
Dalga boyları aynı maddelerin özniteliklerinin de aynı
olduğunu görmek için müspet bilimin çerçeveye bakış açısını biraz genişletmek
yeterli olacaktır. Aynı özelliklere sahip dalga boyları birbirlerine göreceli
olacak şekilde gerçektir. Diğerlerinden farklı özelliklere sahip dalga boyları
olması halinde (Mesela frekans) üstteki durum geçerli olmayacaktır.
Aynı dalga boylarından meydana gelen maddeler evrenleri
oluşturur. Diğer dalgalar birbirlerinde etkilenmezler ve farklı frekanslara
sahip radyo dalgaları gibi havada birbirleri ile karışmadan varlıklarını
sürdürürler.Öyleyse pek çok evren aynı boşlukta var olabilmektedir.
Maddenin doğal dalgasındaki bir iniş çıkış onu diğer
evrenlere yaklaştırabileceği gibi kısmen eşleşebilir de. Bu durumda,
evrenlerden biri diğeri için gerçek olabilir. Eğer evrende yaşayanlar da bu
gerçeklik içinde yer alırsa, hayalet ve ruhlar için bir açıklama getirilebilir.
Eğer ruhlar ve öteki varlıklar diğer evrenin birer parçası
iseler, ya evrenler arasındaki frekansı değiştirme metodları geliştirmiş ya da
bir kısa bir süre için de olsa bizim evrenimizin bir parçası olmanın yolunu
bulmuşlardır. Eğer bu etkileşim tam olarak gerçekleşirse en az herkes kadar
somut olurlar, bu etkileşim mükemmelin biraz altında olursa saydamlık söz
konusu olabilir; genel izlenim de bu yöndedir. Daha düşük uyumlar yine evrenler
arası etkileşim ile sonuçlanabilir fakat bu sonuç gözle görülemeyecek
düzeydedir.
Zamanda yolculuk
“Zaman” belki de dalga boylarındaki frekansların sürekli ve
istikrarlı bir değişimidir. Öyleyse “zaman” da paralel evrenler değişimi ile
açıklanabilir. Bu da geçen her dakikanın kendisi için paralel bir evren
oluşturduğu anlamına gelir. Aslında tüm paralel evrenler farklı zaman dilimleri
içerisindeki bu evrendir. Öyleyse zaman akışı vücudumuzu oluşturan maddelerin
dalga boylarındaki sürekli ve istikrarlı değişimin sonucudur ve daima bizim bir
evrenden başka bir evrene geçmemize neden olur.
O zaman bu kurama göre, ruhani dünyalar bir değişim
içerisinde olan paralel evrenlerdir. Bu oluşum zamanda yolculuğa da olanak
tanımaktadır. Tek yapılması gereken kişinin bünyesini oluşturan maddelerin
dalga boyunu değiştirmenin bir yolunu bulmaktır. Eğer bu değişim
gerçekleştirilebilirse, şu anki zamandan başka bir zamana yolculuk söz konusu
olabilir. Paralel evrenler arası geçiş dizgesindeki aksaklıklar zamanda
bükülmenin etkilerini açıklar. O halde hayalet tren, cin vs… gördüklerini iddia
eden kişiler aslında geçici olarak başka bir süreç içerisinde yer almışlardır.
siriusufo.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder